03 Aralık 2011

Aşure



Uzun bir aradan sonra tekrar yazılarımı yazmaya devam etme umudu ile bugün yeni bir tarif ile karşınızdayım. Epeyce süredir ev boşaltma, ev toplama, tadilat hazırlıkları ve tadilat dönemi derken, blogumu ihmal ettiğimi farkettim. Ocak ayı itibariyle yenilenmiş ev yenilenmiş mutfak ve yeni lezzetler ile karşınızda olmaya devam edecegım. Bu senenin son tarifleri olarak ne yapayım ne yapayım diye düşünürken, tam hatırlamıyorum ama radyo veya TV'de Muharrem ayı ve aşure ile ilgili kulak misafiri olduğum bir konuşma geçiyordu. Bilinç altıma yerleşti ve evet aşure yapmalıyım dedim, zaten en sevdiğim tatlılardan biridir. Yalnız benim için olmazsa olmaz tek şart, kesinlikle gül suyu içermemesi gerektiğidir :) Evet 5 Aralık 2011 Pazartesi günü Muharrem ayının 10. günü yani "Aşura" günü. Eski gelenekleri devam ettirmek isteyenler bu lezzetli tatlıyı evinde yaparak komşularına ve sevdiklerine ikram edebilir.
MALZEMELER:

  • 1 bardak aşurelik buğday
  • 3 litre su
  • 2 bardak şeker
  • 1 bardak haşlanmış kuru fasulye
  • 1 bardak haşlanmış nohut
  • 200 gr. kuru kayısı
  • 1 avuç kalınca dövülmüş fındık
  • 1 portakalın kabuğu
  • 150 gr. kuru üzüm
  • 1 fiske tuz
  • 2 çorba kaşığı buğday nişastası (tercihe göre)
  • 1 çubuk tarçın
  • 4-5 tane karanfil
SÜSLEMEK İÇİN:
  • Ceviz
  • Fındık
  • Nar
  • Kuru Kayısı
  • Tarçın


Dürüst olmak gerekirse nohut ve kuru fasulyeyi haşlamak için uğraşmadım, konserve olanlarından kullandım. Nohutlar konserve olmasında rağmen kabukları soyulmamıştir, benim gibi bunlardan kullaniyorsanız yine kabuklarını ayıklamayı unutmayın. Gelelim tarife;

  • Geceden buğdayı pişirme yapacağınız büyükçe bir tencerenin içinde 3 litre suyu da ekleyerek  bekletin.
  • Sabah buğdaylar çatlayana kadar, kapak aralık olarak yaklaşık 1 saat 15 dakika pişirin.
  • Kuru kayısıyı önce dikine 3 şerit sonra da zar büyüklüğünde doğrayın, dilerseniz aynı şekilde kuru incir de koyabilirsiniz.
  • Buğday piştikten sonra yaklaşık 2 kepçe (hafif suyu ile birlikte) rondoya alın ve püre haline gelene kadar çekin. Daha sonra yavaş yavaş tencereye karıştırarak geri katın. Suyu göz kararınıza göre yeterli miktarda ise kıvamını tutturmak için yeterli olacaktır.
  • 2 bardak şekeri, tarçın çubuğunu, karanfilleri ve bir fiske tuzu ilave edin ve 10 dakika kaynamaya bırakın.
  • Doğradığımız kuru kayısıyı, kuru üzümü, ve fındığı ekleyin.
  • 1 portakalın kabuğunu soyarak küçük şeritler haline getirin ve tencereye ekleyin.
  • Kıvamını bu aşamaya kadar tutturamamış olanlara son çare olarak ise nişastayı tavsiye ediyorum. Buğday nişastasını bir miktar suda eriterek tencereye karıştıra karıştıra ekleyin ve 5 dakika daha kaynamaya bıraktıktan sonra altını kapatabilirsiniz.
  • Altını kapattığınız tencereyi ara ara karıştırarak (üzerinde zar oluşumunu engellemek için) 20-30 dakika dinlendirin. Daha sonra da servis yapacağımız kaselere final haline gelecek şekilde soğutmak için aktarın. Kaselere aktarırken karanfil tanelerini ve tarçın çubuğunu çıkartmayı unutmayın.
  • Üzerlerini süslemek tamamen damak zevkinize, evinizdeki malzemelere ve göz zevkinize göre değişebilir. Ben robotta ceviz ve fındık çekerek üzerini kapladım, daha sonra da nar taneleri kuru kayısı ve  tane fındık ile süsledim .
Afiyet olsun ...


Not: "500 Yıllık Osmanlı Mutfağı" kitabında bulunan tariften esinlenilmiştir.